Stresli durumlar veya zor şartlar sadece bireyin işlevlerini ve sağlığını etkilemez aynı zamanda ailenin işlevselliğini de sekteye uğratan önemli bir faktördür. Özellikle son zamanlarda aile üyeleri evde birlikte daha fazla zaman geçirmekte ve yaşanılan stresle birlikte bu durum birtakım olumsuzluklara neden olabilmektedir.
Ailelerde psikolojik sağlamlık aile sistemini korur ve ailenin normal işlevlerini sürdürmesine yardımcı olur. Zorluklardan sonra uyumu kolaylaştırır. Psikolojik sağlamlık hacı yatmaz gibidir. Zorluklar sizi yıldırmaya çalıştıkça siz yeniden ayağa kalkarsınız. Dolayısıyla psikolojik sağlamlık düzeyi yüksek bireyler, stres karşısında esneme gösterirler ve stres sonrasında daha olumlu uyum gösterirler. Başka bir benzetme yapacak olursak baskı altında form değiştirmesine rağmen serbest bırakılınca eski haline dönen bir top gibi şartların vermiş olduğu baskıyı dışa yönlendirerek, yaşanılan bu zorluklar sonrasında bu bireyler önceki işlevlerine geri döner ve daha olumlu bir uyum sergilerler. Bu durum aile sistemi içinde geçerlidir. Her ailenin kendi içerisinde belirli bir mimarisi ve kuralları vardır, kendine özgüdür. Bu mimari içerisinde kendi içsel dinamiklerini kullanarak her aile, bir baş etme süreci inşa eder ve bu aile sağlamlığının desteklenmesinde oldukça önemlidir.

Karantina altında olmak
Karantina altında olmak veya evden çıkamamak önemli stres kaynaklarından biri olarak görülebilir. Pandemi durumu ve bu durumda alınan önlemler her ne kadar kişisel ve toplumsal sağlıkla ilişkili olsa da kişinin kontrolü dışında var olan koşulları içerisinde barındırır.
Aile sisteminde yer alan her bireyin bu olguya aynı tarzda yaklaşması ve bu durumu anlamlandırması mümkün olmayacaktır. Birtakım kişisel özelliklere bağlı olarak bu süreci anlamlandırma farklılaşacaktır ve bu farklılığa bağlı olarak ailedeki her bireyin vereceği tepkilerinde değişeceği söylenebilir. Öyleyse öncelikle aile içerisinde yaşadıklarımızı konuşmak ve anlamaya çalışmak ailenin işlevlerini sürdürmesinde yararlı olacaktır.
Stres durumunda
Stresle karşı karşıya kalan ailede, üyelerin beklentilerini, duygularını veya düşüncelerini konuşmaları önem taşımaktadır. Örneğin, belirli bir zaman dilimlerinde bir araya toplanıp içinde bulunulan şartları konuşmak, her bireyin duygularını ifade etmesine olanak tanımak, korkuları konuşmak veya durumu anlamlandırmaya çalışmak ailenin psikolojik sağlamlık sürecine önemli katkılar sağlayacaktır.
Diğer zaman dilimlerinde olduğu gibi, zor koşullar altında etkili ve açık bir iletişim tarzını benimsemek daha da önem kazanmaktadır. Aile üyelerinin kendilerini baskı altında hissetmeden soru sormaları, duygularını yargılanma endişesi olmadan ifade edebilmeleri önem taşımaktadır. Bu iletişim tarzı aracılığıyla içinde bulunulan koşullar daha iyi bir şekilde kavramsallaştırılarak, kabul süreci kolaylaştırılabilir.
Aktiviteler
Diğer önemli hususlardan biri de günlük yaşamımız her ne kadar ev ile sınırlı kalmış olsa da birtakım aktivitelerin sürdürülmesi ve daha önce var olan ailesel döngünün devam ettirilmeye çalışılmasıdır. Buna yönelik aile üyelileri için ortak aktivite zamanlarının planlaması bireylerin yaşamış oldukları duruma ilişkin olumsuz yaşantıları normalleştirmesinde etkili olabilir. Birlikte gerçekleştirilecek bu aktiviteler aile bağlarını da güçlendirerek, bireyleri zorluklar karşısında daha güçlü kılacaktır. Aile olmak birlikte daha güçlü olmak anlamını taşır. Bu nedenle birlikte daha kaliteli bir zaman geçirmek hem ailenizi hem de sizleri daha güçlü ve mutlu kılacaktır. Son söz olarak, her ne kadar içinde bulunduğumuz şartlar olumsuz olarak değerlendirilse de her zorluğun içerisinde fırsatlar barındıracağını aklımızda tutmak yararlı olacaktır. Öyleyse ailemizle geçireceğimiz bu zamanı neden bir fırsata dönüştürmeyelim.
Dr. Gökmen Arslan’ın kişisel web sitesinden alınmıştır.